23 Mart 2016 Çarşamba

Sultan Nevruzu ve Aşık Veysel'i Andık.

21 Mart 2016 Pazartesi Günü Saat 19.00 da Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cem Evi merkezimizde Sultan Nevruz (Hz.Ali'nin Doğum Günü) kutlaması ve Aşık Veysel'in ölümünün 43.Yıldönümü anma etkinliği yapıldı

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cem Evi merkezimizde 21 Mart 2016 Pazartesi Günü Saat 19.00 da Sultan Nevruz (Hz.Ali'nin Doğum Günü) kutlaması ve Aşık Veysel'in ölümünün 43. Yıldönümü anma etkinliği yapıldı.

Kurum Dedesi Nihat Yoleri, canların getirdiği lokmalara Lokma Duası verdi. Ardında Datça Cemevi Başkanı Murat Yıldırım, günün anlam ve önemine dair konuşma yaptı.

Ardında Zakir Dursun Alabıyık, deyişleri ile ve Ozan Ali Ekber Taşdelen'de Aşık Veysel'in Türküleri'ni seslendirdi.

Kurum Dedesi Nihat Yoleri'nin dua ve gülbentleri ile sona erdi.


Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi
Cemevi Başkanı Murat Yıldırım Mesajı

Nevruz Bayramı ya da kısaca Nevruz; Afganlar, Anadolu Türkleri, Arnavutlar, Azeriler, Farslar, Gürcüler, Karakalpaklar, Kazaklar, Kırgızlar, Kürtler, Özbekler, Tacikler, Türkmenler ve Zazalar tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramı olarak adlandırılır.

Yazılı olarak ilk kez 2. yüzyılda Pers kaynaklarında adı geçen Nevruz, İran ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder.

28 Eylül - 2 Ekim 2009 arasında Abu Dabi’de hükümetler arası toplanan Birleşmiş Milletler Manevi Kültür Mirası Koruma Kurulu, 3000 yıldan beri kutlanmakta olan Pers kökenli bu şenliği, Dünya Manevi Kültür Mirası Listesi 'ne dâhil etmiştir. 2010'dan başlayarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 21 Mart'ı "Dünya Nevruz Bayramı" olarak ilan etmiştir.

Ağır ve zorlu geçen kış aylarından sonra, toprağı işleyecek, durağanlıktan harekete geçebilecek, bitkilerin yeşermesi, dalların boy vermesi, kuzuların melemesi, toprağın canlanması, dolayısı ile bereketin ve bolluğun başlangıcı bir gündür 21 Mart: Sultan-ı Nevruz. Binlerce yıldır, insanlık kendi tarihinde daima doğa varlıkları ile ilişkilerine yer yer kutsallık yükleyerek; bu ilişkiyi törensel bir şekilde, zamana ve çağa uyarak, özünü bozmadan sürdürmüştür.

Alevilerce Nevruz yeni yıl ve baharın başlangıcı ile beraber inançsal boyutta hem Hz. Ali’nin doğum günü olarak, hem de Hz. Fatima ile evlendiği, yaradılışın sevgi ve mutluluğun alevlendiği, yeşerip boy verdiği gün olarak kutlarlar. Geçmişte Alevi-Bektaşiler Nevruz günü, baharın çiçekleri ve gülleri ile süslenmiş, mumlarla aydınlatılmış Cem Evi’ne, en temiz ve güzel elbiselerini giyerek gelirlerdi. Günün anlamı ve Hz. Ali hakkında muhabbet edilirdi. Gülbenkler, deyişler okunur, canlar getirdikleri lokmaları paylaşır, şerbetler (dem ) içilerek kutlanırdı.

Binlerce yıllık uygarlıklardan süzülerek gelen 21 Mart Nevruz günü, birbirlerini ziyaret edip barış, dostluk ve sevgiyi paylaşmışlardır. Gündüzleri halay çekmişler, akşamda dergâhlarda ’’Nevruz Cemi’’ yapıp semah dönmüşlerdir.

Biz de; Hem yeniden doğuşu, tomurcuklanmayı, çiçeklenmeyi; hem de barış için, kardeşlik için, dostluk için, yeni güzel başlangıçlar için ihtiyacımız olan ateşi temsil eden Nevruz Bayramımızın hepimize kutlu olmasını ve ülkemize huzur getirmesini temenni ediyoruz.

Yine bugün 25 Ekim 1894, Sivas, Şarkışla’da dünyaya gelen Âşık Veysel Şatıroğlu’nun da ölüm yıldönümüdür. 7 yaşında geçirdiği çiçek hastalığı sonucu iki gözünü kaybeden ve babasının kendisine oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini daha sonra 1933 yılında tanıştığı Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başlayan büyük ozanımız 78 yaşında vefat etmişti.

Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı da yaptı. 21 Mart 1973’te aramızdan ayrılan ünlü halk ozanımız Âşık Veysel’i saygı, sevgi ve özlemle anmaktayız.

Murat Yıldırım

Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi Başkanı.


İnanç Önderi ve Kurum Dedesi Nihat Yoleri'nin Mesajı

21 Mart Nevruz; Hz. Ali'nin doğum günü olarak kabul edilir. Hz. Ali'nin diğer adı "Ebu Turab'dır". Turab toprak demektir. Bu deyim de Hz. Ali'ye Toprağın oğlu unvanını kazandırmıştır. Bu Bâtıni düşünce anlamında Hz. Ali'nin doğumu bir bakıma toprağın doğumu, ya da bir başka açıdan düşünürsek; toprağın doğumu Hz. Ali'nin doğumudur. Bu günün aynı zamanda Hz. Ali’nin, Hz. Fatima ile evlendiği gün olarak kabul edilmesi; Alevilerin hafızasına Nevruz'u sevinçli, mutlu ve umutlu ve de bereketli bir gün olarak yerleştirmiştir.

21 Mart günü akşamı bir Cem yapılır. Bu ceme de 'Sultan-ı Nevruz Cemi' adı verilir. Sultan Nevruz olarak adlandırılan bu günde sözlü geleneğe göre birçok olay olmuştur.

Bunlar şu şekilde özetlenebilir:

  • Tanrı'nın dünyayı yarattığı gündür.
  • Hz. Ali'nin doğduğu gündür.
  • Hz. Muhammed'in yerine Hz. Ali'yi Gadir-i hum'da atadığı gündür.
  • Bahar'ın başladığı gündür.

    Nevruz günü akşamı tüm canlar her Cem'e gelişte yaptıkları gibi banyo yapıp, en temiz ve güzel elbiselerini giyerek toplanırlar. Gelenler güçlerine göre lokmalarını getirirler. Pir (Dede) lokmalara "gülbank" verdikten sonra nasihat ve muhabbet ile topluluğu Sultan-ı Nevruz hakkında bilgilendirir, ardından Nad-ı Ali duasını okur.

    Sultan Nevruz akşamı yapılan Cem sonrası lokma, süt ve şerbet dağıtılır. Yine Nevruzun anısına söylenen deyişler vardır. Bunlardan birisi şu şekildedir:

    ”Gelin ey kardeşler seyran edelim
    Ali'nin doğduğu eyyam bu demdir.
    Bu zevkle münkiri hayran edelim
    Ali'nin doğduğu eyyam bu demdir.

    Çerağlar uyansın, kurulsun Cem'ler
    Gülbanklar çekilsin, sürülsün demler
    Cümbüşe gelsinler cümle Erenler
    Ali'nin doğduğu eyyam bu demdir.

    Hüsnü Baba eyler candan niyazı
    Dem sunsun sakiler, kılsınlar bâz'ı
    Okunsun nefesler, çalsınlar sazı
    Ali'nin doğduğu eyyam bu demdir.”

    Zakirler mersiyeler ve tevhit okurlar, semahlar dönülür. Lokmalar-şerbetler ve çiçeklerle Nevruz Cemi tamamlanır.

    Alevi-Bektaşiler Pirimiz Hacı Bektaş-i Veli'nin dediği gibi 72 millete bir gözle bakarlar ve insana değer verirler. Bugün artık Alevi-Bektaşi Cem'lerinde halkların kardeşliğine vurgu yapılmalı ve Nevruz'u bayram olarak kabul eden her halkın gerekçelerine saygı ile bakmak gerektiği anlatılmalı ve toplum bu konuda bilinçlendirilmeli, aydınlatılmalıdır.

    Dede Nihat Yoleri
    Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi İnanç önderi


    FOTO GALERİ:

  • Sultan Nevruzu ve Aşık Veysel'i Andık.

    21 Mart 2016 Pazartesi Günü Saat 19.00 da Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cem Evi merkezimizde Sultan Nevruz (Hz.Ali'nin Doğum Günü) kutlaması ve Aşık Veysel'in ölümünün 43.Yıldönümü anma etkinliği yapıldı

    Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cem Evi merkezimizde 21 Mart 2016 Pazartesi Günü Saat 19.00 da Sultan Nevruz (Hz.Ali'nin Doğum Günü) kutlaması ve Aşık Veysel'in ölümünün 43. Yıldönümü anma etkinliği yapıldı.

    Kurum Dedesi Nihat Yoleri, canların getirdiği lokmalara Lokma Duası verdi. Ardında Datça Cemevi Başkanı Murat Yıldırım, günün anlam ve önemine dair konuşma yaptı.

    Ardında Zakir Dursun Alabıyık, deyişleri ile ve Ozan Ali Ekber Taşdelen'de Aşık Veysel'in Türküleri'ni seslendirdi.

    Kurum Dedesi Nihat Yoleri'nin dua ve gülbentleri ile sona erdi.


    Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi
    Cemevi Başkanı Murat Yıldırım Mesajı

    Nevruz Bayramı ya da kısaca Nevruz; Afganlar, Anadolu Türkleri, Arnavutlar, Azeriler, Farslar, Gürcüler, Karakalpaklar, Kazaklar, Kırgızlar, Kürtler, Özbekler, Tacikler, Türkmenler ve Zazalar tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramı olarak adlandırılır.

    Yazılı olarak ilk kez 2. yüzyılda Pers kaynaklarında adı geçen Nevruz, İran ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder.

    28 Eylül - 2 Ekim 2009 arasında Abu Dabi’de hükümetler arası toplanan Birleşmiş Milletler Manevi Kültür Mirası Koruma Kurulu, 3000 yıldan beri kutlanmakta olan Pers kökenli bu şenliği, Dünya Manevi Kültür Mirası Listesi 'ne dâhil etmiştir. 2010'dan başlayarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 21 Mart'ı "Dünya Nevruz Bayramı" olarak ilan etmiştir.

    Ağır ve zorlu geçen kış aylarından sonra, toprağı işleyecek, durağanlıktan harekete geçebilecek, bitkilerin yeşermesi, dalların boy vermesi, kuzuların melemesi, toprağın canlanması, dolayısı ile bereketin ve bolluğun başlangıcı bir gündür 21 Mart: Sultan-ı Nevruz. Binlerce yıldır, insanlık kendi tarihinde daima doğa varlıkları ile ilişkilerine yer yer kutsallık yükleyerek; bu ilişkiyi törensel bir şekilde, zamana ve çağa uyarak, özünü bozmadan sürdürmüştür.

    Alevilerce Nevruz yeni yıl ve baharın başlangıcı ile beraber inançsal boyutta hem Hz. Ali’nin doğum günü olarak, hem de Hz. Fatima ile evlendiği, yaradılışın sevgi ve mutluluğun alevlendiği, yeşerip boy verdiği gün olarak kutlarlar. Geçmişte Alevi-Bektaşiler Nevruz günü, baharın çiçekleri ve gülleri ile süslenmiş, mumlarla aydınlatılmış Cem Evi’ne, en temiz ve güzel elbiselerini giyerek gelirlerdi. Günün anlamı ve Hz. Ali hakkında muhabbet edilirdi. Gülbenkler, deyişler okunur, canlar getirdikleri lokmaları paylaşır, şerbetler (dem ) içilerek kutlanırdı.

    Binlerce yıllık uygarlıklardan süzülerek gelen 21 Mart Nevruz günü, birbirlerini ziyaret edip barış, dostluk ve sevgiyi paylaşmışlardır. Gündüzleri halay çekmişler, akşamda dergâhlarda ’’Nevruz Cemi’’ yapıp semah dönmüşlerdir.

    Biz de; Hem yeniden doğuşu, tomurcuklanmayı, çiçeklenmeyi; hem de barış için, kardeşlik için, dostluk için, yeni güzel başlangıçlar için ihtiyacımız olan ateşi temsil eden Nevruz Bayramımızın hepimize kutlu olmasını ve ülkemize huzur getirmesini temenni ediyoruz.

    Yine bugün 25 Ekim 1894, Sivas, Şarkışla’da dünyaya gelen Âşık Veysel Şatıroğlu’nun da ölüm yıldönümüdür. 7 yaşında geçirdiği çiçek hastalığı sonucu iki gözünü kaybeden ve babasının kendisine oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini daha sonra 1933 yılında tanıştığı Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başlayan büyük ozanımız 78 yaşında vefat etmişti.

    Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı da yaptı. 21 Mart 1973’te aramızdan ayrılan ünlü halk ozanımız Âşık Veysel’i saygı, sevgi ve özlemle anmaktayız.

    Murat Yıldırım

    Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi Başkanı.


    İnanç Önderi ve Kurum Dedesi Nihat Yoleri'nin Mesajı

    21 Mart Nevruz; Hz. Ali'nin doğum günü olarak kabul edilir. Hz. Ali'nin diğer adı "Ebu Turab'dır". Turab toprak demektir. Bu deyim de Hz. Ali'ye Toprağın oğlu unvanını kazandırmıştır. Bu Bâtıni düşünce anlamında Hz. Ali'nin doğumu bir bakıma toprağın doğumu, ya da bir başka açıdan düşünürsek; toprağın doğumu Hz. Ali'nin doğumudur. Bu günün aynı zamanda Hz. Ali’nin, Hz. Fatima ile evlendiği gün olarak kabul edilmesi; Alevilerin hafızasına Nevruz'u sevinçli, mutlu ve umutlu ve de bereketli bir gün olarak yerleştirmiştir.

    21 Mart günü akşamı bir Cem yapılır. Bu ceme de 'Sultan-ı Nevruz Cemi' adı verilir. Sultan Nevruz olarak adlandırılan bu günde sözlü geleneğe göre birçok olay olmuştur.

    Bunlar şu şekilde özetlenebilir:

  • Tanrı'nın dünyayı yarattığı gündür.
  • Hz. Ali'nin doğduğu gündür.
  • Hz. Muhammed'in yerine Hz. Ali'yi Gadir-i hum'da atadığı gündür.
  • Bahar'ın başladığı gündür.

    Nevruz günü akşamı tüm canlar her Cem'e gelişte yaptıkları gibi banyo yapıp, en temiz ve güzel elbiselerini giyerek toplanırlar. Gelenler güçlerine göre lokmalarını getirirler. Pir (Dede) lokmalara "gülbank" verdikten sonra nasihat ve muhabbet ile topluluğu Sultan-ı Nevruz hakkında bilgilendirir, ardından Nad-ı Ali duasını okur.

    Sultan Nevruz akşamı yapılan Cem sonrası lokma, süt ve şerbet dağıtılır. Yine Nevruzun anısına söylenen deyişler vardır. Bunlardan birisi şu şekildedir:

    ”Gelin ey kardeşler seyran edelim
    Ali'nin doğduğu eyyam bu demdir.
    Bu zevkle münkiri hayran edelim
    Ali'nin doğduğu eyyam bu demdir.

    Çerağlar uyansın, kurulsun Cem'ler
    Gülbanklar çekilsin, sürülsün demler
    Cümbüşe gelsinler cümle Erenler
    Ali'nin doğduğu eyyam bu demdir.

    Hüsnü Baba eyler candan niyazı
    Dem sunsun sakiler, kılsınlar bâz'ı
    Okunsun nefesler, çalsınlar sazı
    Ali'nin doğduğu eyyam bu demdir.”

    Zakirler mersiyeler ve tevhit okurlar, semahlar dönülür. Lokmalar-şerbetler ve çiçeklerle Nevruz Cemi tamamlanır.

    Alevi-Bektaşiler Pirimiz Hacı Bektaş-i Veli'nin dediği gibi 72 millete bir gözle bakarlar ve insana değer verirler. Bugün artık Alevi-Bektaşi Cem'lerinde halkların kardeşliğine vurgu yapılmalı ve Nevruz'u bayram olarak kabul eden her halkın gerekçelerine saygı ile bakmak gerektiği anlatılmalı ve toplum bu konuda bilinçlendirilmeli, aydınlatılmalıdır.

    Dede Nihat Yoleri
    Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi İnanç önderi


    FOTO GALERİ:

  • Sultan Nevruzu ve Aşık Veysel'i Andık.

    21 Mart 2016 Pazartesi Günü Saat 19.00 da Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cem Evi merkezimizde Sultan Nevruz (Hz.Ali'nin Doğum Günü) kutlaması ve Aşık Veysel'in ölümünün 43.Yıldönümü anma etkinliği yapıldı

    Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cem Evi merkezimizde 21 Mart 2016 Pazartesi Günü Saat 19.00 da Sultan Nevruz (Hz.Ali'nin Doğum Günü) kutlaması ve Aşık Veysel'in ölümünün 43. Yıldönümü anma etkinliği yapıldı.

    Kurum Dedesi Nihat Yoleri, canların getirdiği lokmalara Lokma Duası verdi. Ardında Datça Cemevi Başkanı Murat Yıldırım, günün anlam ve önemine dair konuşma yaptı.

    Ardında Zakir Dursun Alabıyık, deyişleri ile ve Ozan Ali Ekber Taşdelen'de Aşık Veysel'in Türküleri'ni seslendirdi.

    Kurum Dedesi Nihat Yoleri'nin dua ve gülbentleri ile sona erdi.


    Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi
    Cemevi Başkanı Murat Yıldırım Mesajı

    Nevruz Bayramı ya da kısaca Nevruz; Afganlar, Anadolu Türkleri, Arnavutlar, Azeriler, Farslar, Gürcüler, Karakalpaklar, Kazaklar, Kırgızlar, Kürtler, Özbekler, Tacikler, Türkmenler ve Zazalar tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramı olarak adlandırılır.

    Yazılı olarak ilk kez 2. yüzyılda Pers kaynaklarında adı geçen Nevruz, İran ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder.

    28 Eylül - 2 Ekim 2009 arasında Abu Dabi’de hükümetler arası toplanan Birleşmiş Milletler Manevi Kültür Mirası Koruma Kurulu, 3000 yıldan beri kutlanmakta olan Pers kökenli bu şenliği, Dünya Manevi Kültür Mirası Listesi 'ne dâhil etmiştir. 2010'dan başlayarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 21 Mart'ı "Dünya Nevruz Bayramı" olarak ilan etmiştir.

    Ağır ve zorlu geçen kış aylarından sonra, toprağı işleyecek, durağanlıktan harekete geçebilecek, bitkilerin yeşermesi, dalların boy vermesi, kuzuların melemesi, toprağın canlanması, dolayısı ile bereketin ve bolluğun başlangıcı bir gündür 21 Mart: Sultan-ı Nevruz. Binlerce yıldır, insanlık kendi tarihinde daima doğa varlıkları ile ilişkilerine yer yer kutsallık yükleyerek; bu ilişkiyi törensel bir şekilde, zamana ve çağa uyarak, özünü bozmadan sürdürmüştür.

    Alevilerce Nevruz yeni yıl ve baharın başlangıcı ile beraber inançsal boyutta hem Hz. Ali’nin doğum günü olarak, hem de Hz. Fatima ile evlendiği, yaradılışın sevgi ve mutluluğun alevlendiği, yeşerip boy verdiği gün olarak kutlarlar. Geçmişte Alevi-Bektaşiler Nevruz günü, baharın çiçekleri ve gülleri ile süslenmiş, mumlarla aydınlatılmış Cem Evi’ne, en temiz ve güzel elbiselerini giyerek gelirlerdi. Günün anlamı ve Hz. Ali hakkında muhabbet edilirdi. Gülbenkler, deyişler okunur, canlar getirdikleri lokmaları paylaşır, şerbetler (dem ) içilerek kutlanırdı.

    Binlerce yıllık uygarlıklardan süzülerek gelen 21 Mart Nevruz günü, birbirlerini ziyaret edip barış, dostluk ve sevgiyi paylaşmışlardır. Gündüzleri halay çekmişler, akşamda dergâhlarda ’’Nevruz Cemi’’ yapıp semah dönmüşlerdir.

    Biz de; Hem yeniden doğuşu, tomurcuklanmayı, çiçeklenmeyi; hem de barış için, kardeşlik için, dostluk için, yeni güzel başlangıçlar için ihtiyacımız olan ateşi temsil eden Nevruz Bayramımızın hepimize kutlu olmasını ve ülkemize huzur getirmesini temenni ediyoruz.

    Yine bugün 25 Ekim 1894, Sivas, Şarkışla’da dünyaya gelen Âşık Veysel Şatıroğlu’nun da ölüm yıldönümüdür. 7 yaşında geçirdiği çiçek hastalığı sonucu iki gözünü kaybeden ve babasının kendisine oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini daha sonra 1933 yılında tanıştığı Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başlayan büyük ozanımız 78 yaşında vefat etmişti.

    Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı da yaptı. 21 Mart 1973’te aramızdan ayrılan ünlü halk ozanımız Âşık Veysel’i saygı, sevgi ve özlemle anmaktayız.

    Murat Yıldırım

    Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi Başkanı.


    İnanç Önderi ve Kurum Dedesi Nihat Yoleri'nin Mesajı

    21 Mart Nevruz; Hz. Ali'nin doğum günü olarak kabul edilir. Hz. Ali'nin diğer adı "Ebu Turab'dır". Turab toprak demektir. Bu deyim de Hz. Ali'ye Toprağın oğlu unvanını kazandırmıştır. Bu Bâtıni düşünce anlamında Hz. Ali'nin doğumu bir bakıma toprağın doğumu, ya da bir başka açıdan düşünürsek; toprağın doğumu Hz. Ali'nin doğumudur. Bu günün aynı zamanda Hz. Ali’nin, Hz. Fatima ile evlendiği gün olarak kabul edilmesi; Alevilerin hafızasına Nevruz'u sevinçli, mutlu ve umutlu ve de bereketli bir gün olarak yerleştirmiştir.

    21 Mart günü akşamı bir Cem yapılır. Bu ceme de 'Sultan-ı Nevruz Cemi' adı verilir. Sultan Nevruz olarak adlandırılan bu günde sözlü geleneğe göre birçok olay olmuştur.

    Bunlar şu şekilde özetlenebilir:

  • Tanrı'nın dünyayı yarattığı gündür.
  • Hz. Ali'nin doğduğu gündür.
  • Hz. Muhammed'in yerine Hz. Ali'yi Gadir-i hum'da atadığı gündür.
  • Bahar'ın başladığı gündür.

    Nevruz günü akşamı tüm canlar her Cem'e gelişte yaptıkları gibi banyo yapıp, en temiz ve güzel elbiselerini giyerek toplanırlar. Gelenler güçlerine göre lokmalarını getirirler. Pir (Dede) lokmalara "gülbank" verdikten sonra nasihat ve muhabbet ile topluluğu Sultan-ı Nevruz hakkında bilgilendirir, ardından Nad-ı Ali duasını okur.

    Sultan Nevruz akşamı yapılan Cem sonrası lokma, süt ve şerbet dağıtılır. Yine Nevruzun anısına söylenen deyişler vardır. Bunlardan birisi şu şekildedir:

    ”Gelin ey kardeşler seyran edelim
    Ali'nin doğduğu eyyam bu demdir.
    Bu zevkle münkiri hayran edelim
    Ali'nin doğduğu eyyam bu demdir.

    Çerağlar uyansın, kurulsun Cem'ler
    Gülbanklar çekilsin, sürülsün demler
    Cümbüşe gelsinler cümle Erenler
    Ali'nin doğduğu eyyam bu demdir.

    Hüsnü Baba eyler candan niyazı
    Dem sunsun sakiler, kılsınlar bâz'ı
    Okunsun nefesler, çalsınlar sazı
    Ali'nin doğduğu eyyam bu demdir.”

    Zakirler mersiyeler ve tevhit okurlar, semahlar dönülür. Lokmalar-şerbetler ve çiçeklerle Nevruz Cemi tamamlanır.

    Alevi-Bektaşiler Pirimiz Hacı Bektaş-i Veli'nin dediği gibi 72 millete bir gözle bakarlar ve insana değer verirler. Bugün artık Alevi-Bektaşi Cem'lerinde halkların kardeşliğine vurgu yapılmalı ve Nevruz'u bayram olarak kabul eden her halkın gerekçelerine saygı ile bakmak gerektiği anlatılmalı ve toplum bu konuda bilinçlendirilmeli, aydınlatılmalıdır.

    Dede Nihat Yoleri
    Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi İnanç önderi


    FOTO GALERİ:

  • HBVAKV Zeytinli Şubesi Cem Evi'ni ziyaret

      Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cem Evi yönetimi 12.12.2023 Salı günü Balıkesir Edremit Zeytinli Cem Evi'ni  Başkan...