Türkiye genelinde
Alevi Örgütlerinin genelinde gerçekleştirdiği Zorunlu Din Dersleri Basın açıklaması Datça Cumhuriyet Meydanı’nda 17
Eylül 2018 pazartesi günü saat 12.30 da Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı
Datça Şubesi Cemevi ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Datça Şubesi tarafından Zorunlu Din Dersine hayır demek için basın
açıklamamızı yaptı. CHP Datça İlçe
Başkanı Aytaç Kurt ve ilçe yönetiminin de katıldığı basın açıklamasına Datça Demokratik Platformu da destek
verdi.
Tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak yapılan açıklamada, yüzyıllardır, Alevi
inancının çeşitli yöntemlerle yok edilmeye, olmazsa dönüştürülmeye, asimile
edilmeye çalışıldığı vurgulandı. Zorunlu din derslerinin iddia edildiği gibi
din, inanç, kültür ve mezheplerin tanıtıldığı, öğretildiği bir ders olarak
uygulanmadığı belirtilerek “Aksine bu derse giren her çocuğa inancı ne olursa
olsun, zorunlu olarak Sünni, Hanefi inancın eğitimi, bu inancın tek doğru,
mutlak doğru olduğu ve bu inanç ve mezhebe ait uygulamalar öğretilmektedir”
denildi. Aleviler taleplerini ise şöyle sıraladı
ALEVİLERİN TALEPLERİ
♦ Devlet tüm dinlere, inançlara karşı tarafsızlığını korumalıdır.
♦ AİHM kararları uygulanmalıdır.
♦ Din dersi zorunlu değil isteğe bağlı olarak uygulanmalıdır.
♦ Devlet, laik, bilimsel, demokratik, kamusal ve ana dilinde bir eğitim
sistemini ve müfredatını uygulamalıdır.
♦ Devlet, ayrımcı, ötekileştirici uygulamalarına son vermelidir.
♦ Devlet Alevileri ‘görmeme, duymama’ tavrından vazgeçmek zorundadır.
‘BASIN AÇIKLAMASI’
ÇOCUKLARIMIZA
RIZASIZ, ZORUNLU DİN DERSİ ZULÜMDÜR! BU ZÜLME RAZI GELMEYECEĞİZ.
Yüzyıllardır, Alevi inancı çeşitli yöntemlerle yok
edilmeye, olmazsa dönüştürülmeye, asimile edilmeye çalışılmaktadır. Alevi
çocuklarına zorunlu din dersi okutulması da bu amacın, yöntemin bir devamıdır.
Zorunlu Din dersleri iddia edildiği gibi Din, İnanç,
Kültür ve Mezheplerin tanıtıldığı, öğretildiği bir ders olarak
uygulanmamaktadır. Aksine bu derse giren her çocuğa inancı ne olursa olsun,
zorunlu olarak Sünni, Hanefi inancın eğitimi; bu inancın yolun tek doğru,
mutlak doğru olduğu ve bu inanç ve mezhebe ait uygulamalar öğretilmektedir.
Türkiye’de örgün eğitim kurumlarında Alevilik yok
sayılmakta; Alevilerin bu konuda yargıda hak arama mücadelesi sonuçsuz
kalmaktadır. AİHM in aldığı kararlar ise; uygulanmamakla birlikte, “yapıyormuş”
gibi göstererek; Alevilik ve Bektaşilik sanki bir kültür ve folklorik bir
dinsel unsur gibi müfredatta yer bulmaktadır. Bunun yanı sıra çocuklarımıza,
Sünni inancın ibadetleri uygulamalı olarak öğretilmekte; bunları öğrenmesi
zorunlu tutulmakta; çocuklarımız inançları nedeniyle bu derslerde aşağılanmaktadır.
Alevilik, hem itikadî olarak, hem de yorum olarak
kendine özgü, “Batini” görüşleri olan müstakil bir inançtır. Alevilikte ibadet
biçimi diğer inançlardan farklıdır. İbadetimiz Cem’dir. İbadethanemiz de
Cemevi’dir. Bağlama Alevilikte kutsal
bir sazdır. Deyiş ve Nefesler, Hak kelamıdır. Hak için Semah döneriz ve
“Rızalık” önemlidir.
Mevcut Zorunlu Din Dersi Müfredatında, Aleviliğin bu
değer ve ilklerine yer verilmediği gibi; bu değer ve ilkeleri tersine çeviren;
yine bu değer ve ilkleri “sapma” olarak gösteren Zorunlu “Sünni, İslami” bilgi,
uygulama ve değerler öğretilmektedir.
Diğer yandan Alevilik, Müfredatta, Devletin uygun
gördüğü şekliyle yer almaktadır. Devlet eliyle üretilmiş bir Alevilik, Alevilik
değildir. Bu şekliyle bir asimilasyon
belgesidir.
Zorunlu Din dersleri insan haklarına, çocuk
haklarına ve laiklik ilkesine aykırıdır. Ayrımcı, ötekileştirici ve
asimilasyoncu amaçlara hizmet etmektedir.
Türkiye’de Din dersi “Din Eğitimi” şeklinde
verilmekte ve Çocuklarımıza Namaz uygulaması, surelerin ezberletilmesi zorunlu
tutulmaktadır.
“Din
öğretimi” ve “Din eğitimi” ayrı şeylerdir. Devlet öğrenim gören tüm çocukları
tek bir din, tek bir mezhep eğitimi veremez.
Derslerde ve metinlerde tek doğru din ve inancın
İslamiyet ve hatta onun bir mezhebi olarak öğretilmektedir. Diğer din ve inançlara, mezheplere yaklaşım
ise; zaman zaman eleştiri sınırlarının dışına çıkan, diğer dinleri aşağılayan
ifadelerle yer almaktadır. Hiçbir inanç, din tek doğru imiş gibi öğretilemez.
Farklı din ve inançlar aşağılanamaz.
Din öğretimi, çoğulcu, nesnel ve bilimsel bilgilerle
öğretilmelidir.
Devlet Dinlere, inançlara karşı tarafsızlığını
korumalıdır.
AİHM Kararları uygulanmalıdır.
Din Dersi zorunlu değil isteğe bağlı olarak
uygulanmalıdır.
Mevcut müfredatlarda yer alan dinsel telkin,
yönlendirme, dini aşağılama ya da tek din ve mezhebin uygulamalarından
vazgeçilmelidir.
Zorunlu olmadan öğretilen Din dersi ise; “Din
Öğretimi” anlayışıyla ve her dini/inanç grubunun kendisiyle ilgili bölümü
hazırlayacağı; Milli Eğitim Bakanlığının ise; İnsan Hakları, Çocuk hakları,
ayrımcılık, eşitlik gibi değerleri göz önüne alan bir yaklaşımla denetleyeceği
hali ile müfredatta yer almalıdır.
Devlet; Laik,
Bilimsel, demokratik, kamusal ve anadilinde bir eğitim sistemini ve müfredatını
uygulamalıdır.
Devlet, ayrımcı, ötekileştirici uygulamalarına son
vermelidir.
Devlet Alevileri “görmeme, duymama” tavrından
vazgeçmek zorundadır. Eninde sonunda Alevileri görmek, Aleviliği tanımak
zorundasınız. Eşit yurttaşlık mücadelesini, kendi inanç ve değerlerimizi
koruyarak vermeye devam etmekten vazgeçmeyeceğiz.
Çocuklarımızın Zorunlu Din dersleri ile asimile
edilmesini; bu yolla Aleviliğin yok edilmesine hizmet edilmesini
kabullenmeyeceğiz.
Demokrasi, , özgürlük, adalet, hak ve eşitlik taleplerimizden vaz
geçmeyeceğiz.
Bizi duyana, görene kadar söylemeye devam edeceğiz
ki;
“Aleviler
vardır, Alevilik haktır.”
ALEVİ
BEKTAŞİ FEDERASYONU
HACI
BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI
ALEVİ
DERNEKLER FEDERASYONU
ALEVİ
VAKIFLAR FEDERASYONU
PİR
SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEKLERİ
ALEVİ
KÜLTÜR DERNEKLERİ
HACI
BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI DATÇA ŞUBESİ CEMEVİ
PİR
SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ DATÇA ŞUBESİ
FOTO GALERİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder